bizi biz yapan küçük şeyler...

" geleneksel bilgilerimiz "

26 Eylül 2006

dünden bugüne börek..

Osmanlılar döneminde Balkanlardan Türk mutfağına giren yemeklerden biri de börek.Hepimizinde çok severek yediği börek; aynı zamanda Yunanistan'ın "Burékki" si, Bulgaristan'ın " Banisa" sı ve de Arnavutluk'un " Byrek" idir.

İçine ister sebze ister et koyabildiğimiz için çeşitli damak zevklerine de hitap eder.Türk mutfağında en çok pişirilen yemeklerden biri olan böreğin hamuru evde hazırlanabildiği gibi, hazır olarak alınan yufkalarla da yapılabilinir.
Bize has bir fast food olan börek, neredeyse her sokak başında bulunabilir durumda ve çok da pahalı değil.Bir zamanlar çok popüler olan pizza , hamburger menülerini ise şimdi börek + ayran ikilisi sollamış durumda...

Ama gene de evde açılmış hamur ile hazırlanan böreğin tadı; ne sokakta ki börek de, ne de hazır yufka ile pişirilen börekte var.

Gül İlhan

25 Eylül 2006

her derde deva tarifler...

Sonbahar ile artan grip ve üst solunum hastaliklari ve her derde deva bir tarif...
Birazda Baris Manço anisina;

... Nane, limon kabugu bir güzel kaynasin..,
.. içine hatmi çiçegi, biraz tere otu...
....hatta biraz tarçin, bir tutam zencefil...

Bu tarifte bize özgü degil mi?....

Saglilik bir sonbahar dilegi ile...

Dilara

12 Eylül 2006

bir tad, bir dokunuş, tarsus'a dair-1

Hitit, Asur, Pers, Makedonya, Roma, Bizans ve Selçuklu Hakimiyetlerine girmis, Mersin ve Adana' nin arasinda yeralan, tarih, kültür ve lezzet kokan bir ilçedir Tarsus.
Pek çok medeniyetin izlerini ve kültürünü barindirmasi bir sonraki konularimizin basligi olacak ancak bugün sizlerle yöreye ait sahsina münhasir lezzetleri beraber koklamayi istiyorum.

Göründügünde pek bir sey ifade etmeyen Nohut, Tarsuslularin ellerinde harmanlanarak bambaska bir lezzete bürünür. Tek tek sevgi ile zarlari ayiklanir... Yerken ayri ayri hissedemeyeceginiz farkli tadlar dokunur üzerine.. tahin, limon, kimyon, gibi....
Sonunda yediginiz sey lezzetini baska bir seyde bulamayacaginiz Tarsus Hummusudur...

Keza özen ve sevgi isteyen Tarsus Yayla Bandirmasi , Tarsus Salgami, Tarsus Cezeryesi de, yendiginde tüm zahmetlere degdigini hissettirecek kadar lezizdir......
Hepsi Tarsus' a özgü, hepsinde bambaska Tarsus kokusu..

Tarsus' lular bu özel ve leziz yiyecekleri korumak için Türk Patent Enstitüsü'ne http://www.turkpatent.gov.tr/tpe/index.jsp?sayfa=142 başvurmuşlar. Yukarida sözü geçen lezzetler halen basvuru kapsamindalar ancak onaylandiklarinda, Cografi Isaretler' e sahip olacaklar. Amaç,kendi cografyalarindaki kültürü, lezzeti, tadi korumak...

Arastirmalara bakildiginda, ülkemizde 70' ten fazla Sey Cografi Isareti için onay aldi. "Sey" diyorum çünkü bunun içinde Hereke Ipek El Halisi (100X100), Kayseri Pastirmasi, Anamur Muzu, Tarsus Beyaz Üzüm Topacik da var.

Birgün, "bizi biz yapan seyler" adresinde bir ag olusturup tanisma firsatimiz olursa, sizlere yillardir Istanbul' da yasamasina ragmen ellerindeki Tarsus hünerini yitirmemis annemden, Tarsus Hummus' u yemege davet ediyorum....

Sevgilerimle,

Dilara Yelkenci

kutlama...

geçtiğimiz ay bir cumartesi öğleden sonra oturduğum site de kulağıma davul-zurna ve korna sesleri geldi, meraklı bir Türk olarak hemen camdan dışarı baktım.... bir araba konvoyu ve önünde davul-zurna ... oldukça modern giyimli şık insanlar bir bloğun önünde arabalardan iniyorlar...ve inenlerden bazıları da müzüğin etkisiyle oynuyorlar

birazdan evden bir gelin çıktı..davul-zurna iyice coştu ve damat olduğunu tahmin ettiğim kişi hemen gelini karşıladı.. toplam 5 dakika bile sürmeyen ve diğer bloklardakilerin heyacan ve yüzlerinde gülümsemeyle seyrettikleri bu sahne bir kaç güvenlik görevlisinin gelip kulaklara eğilerek söyledikleri kelimelerle son buldu...

''site içerisinde gürültü yapmak yasak''...

Bidar Özgür

10 Eylül 2006

müzikte 70'lere dönüş..

2000'li yıllarda olmamıza rağmen, Türkiyede birçok konuda olduğu gibi müzikte de eskiye dönüş var. Yeni nesil bile yavaş yavaş Serdar Ortaç, Demet Akalın veya Hande Yener tarzı müzikten sıkılmaya başladı. Şimdilerde müzikte yeni moda, eski şarkıları yeniden seslendirmek. Mesela Funda Arar'ın "Benim için üzülme" şarkısı veya Kargo grubunun kendi tarzı ile seslendirdiği Tanju Okan'ın ve Erkin Koray'ın şarkıları.. Belkıs Özener'in eski Yeşilçam film müziklerini yeniden albüm yapması ve bunun en çok satanlar listesinde olmasına şaşmamak lazım..

Müzikteki bu geriye dönüşün sebebi; yeni şarkıların duyguları yansıtmaktan çok, reklam müziği niteliğinde, nakaratı ile sadece akılda kolay kalabilen şarkılar olması. Piyasada "Allah belanı versin! " veya "Ben aptal mıyım?" diyen şarkılar olduğu sürece 70'lerdeki güzel şarkılara dönmemek imkansız..

Ama ben yine de size bu güzel şarkıları asıl sahiplerinden dinlemenizi tavsiye ederim..

Gül İlhan

09 Eylül 2006

başlangıç niyetine...

70'li yıllar, ardından 80'li yılların ilk yarısı hep "biz Türkler kapalı bir toplumuz, oysa batı ülkeleri...." hayıflanmaları ile belirgin bir aşağılık kompleksi ile yaşandı bitti. Sonra biraz açılmaya başlayınca, gittikçe serbestleşen 90'lı yıllarda "toplum hafızamız kıt, kitlesel tepkimiz zayıf..güdülüyoruz." serzenişleri sık duyulmaya başladı. Oysa gerçekten öyle mi?.

Geriye dönüp, yakın geçmişte yaşananlara topluca bakınca, karamsar olmanın gereği var mıdır?. Yoksa kendimize haksızlık mı etmekteyiz.? Artık ipliği iyice pazara çıkmış olan medya türevlerinin yanlış yönlendirmelerini bir kenara koyarsak, asırlardan süzdüğü sağduyusu ile türk toplumu gerçekte neler diyor?

İşte birkaç somut örnek...

Mc Donalds hamburgerler zinciri, ülkemizde restoranlar açmaya başladığı zaman, " bizim kültürümüzde 300 den fazla köfte yemeği çesiti var, herifler amerikadan bize köfte satmaya geldiler" diyerek dalgasını geçenler haklı çıkmadılar mı?. Türk halkı köftesini değiştirmek gereğini duymadı, tutunamadılar. Sonrasında, toplumun yaratıcı zekası "simit sarayları" nı ortaya çıkardı.. Keza, gazetelerin tüm pompalamalarına rağmen şarap kültürü ülkeye giremedi, meraklısının adı hep "şarapçı" kaldı. İthal viski, vodka, konyak şişeleri milli içkimiz rakının karşısında süpermarket raflarının bir köşesinde sıkıştı kaldı. Atalarımızın serinleticisi ayran anlı şanlı, reklamlı kolaların suyunu yavaş yavaş ısıtmakta. Örnekler çok, toplumumuzun seçimleri açık.

Öyleyse internet sitemizin yolu da belli..

Hayatınızda bir türk olarak olarak sizi siz yapan, türk toplum olarak bizleri biz yapan küçük şeyleri, ayrıntıları düşünün, araştırın, bulup çıkarın, " bizibizyapan@gmail.com " adresimize yazarak, herkesle paylaşın. Kültürümüze dayanan bir adet, gelenek, görenek, bir yaşam, bir anı, bir yer, eşya, resim, belki bir yemek, bir yazı, deyiş, söz, nasihat, yaşam dersi...aklınıza ne gelirse.Ama hep özgün, hep bizlere dair. Sonra hep ileriye bakarak, nostaljik olmadan, hamaset edebiyatı çukuruna düşmeden, ahkam kesmeden, hep gündelik yaşama uygulanacak kadar somut. Yoksa yayınlanmazsa kızmaca, darılmaca yok.

Gençler büyüklerinin yaşam tecrübelerinden küçük kopyalar alırlarsa, kimse onlara kızmaz ki. Birlikten kuvvet doğar. Sitemizi arkadaşlarınıza, yakın/uzak çevrenize duyurun. Başkalarını okuyup, yazdıkları üzerinde kafa yorun, yorum yazın. Sitenin sosyal içeriğini sakın göz ardı etmeyin. Kişiler arasında bağlantı noktası olmasını hedefleyin. Ateşli, canlı, heyecanlı kalması için el verin. Başarı hepimizin.

Hadi...

mfi_

meraklısı için... http://groups.google.com/group/bizibizyapan